Tahliye talebi reddedildi... Gerekçe: AİHM’nin kararı kesin değil

Tahliye talebi reddedildi... Gerekçe: AİHM’nin kararı  kesin değil

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ‘serbest bırakılması’ yönündeki kararının ardından eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi için yapılan başvuru Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi.

Mahkeme, AİHM’nin kararının kesinleşmediğini gerekçe göstererek, kesinleşmiş AİHM kararların bağlayıcı olduğunu vurguladı.
AİHM, 20 Kasım’da Demirtaş’ın tahliye edilmesi yönünde karar vermiş, bunun üzerine avukatları da Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak tahliye talebinde bulunmuştu.

TUTUKLULUĞUN DEVAMINA...
Mahkeme, aynı gün Adalet Bakanlığı’na yazı yazarak, AİHM kararının tercümesini istedi. 29 Kasım’da Adalet Bakanlığı kararın tercümesini gönderdi. Tercüme sorununun çözülmesinin ardından mahkeme, Demirtaş’ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Kararda, AİHM’nin kararının kesinleşmiş karar olmadığına dikkat çekilerek, özetle şöyle denildi: “Anayasamızın 90. maddesinde usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır’ hükmü yer almaktadır. AİHS’nin 46. maddesinde ise ‘Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda mahkemenin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler. Mahkemenin kesinleşen kararı, infazını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir’ hükmünün yer aldığı, bu hüküm karşısında kesinleşmiş AİHM kararlarının tarafları bağladığının belirtildiği, kararın İnsan Hakları Mahkemesi’nin büyük daire kararı olmayıp, 2. Daire (bölüm kararı) olduğu, kararın tercümesinin ilk sayfasında ‘iş bu kararın sözleşmenin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde kesinleşecektir’ denilmek suretiyle daire kararının nihai bir karar niteliğinde bulunmadığının belirtildiği, AİHS’nin 44/2. maddesinde bu hususun düzenlemiş olduğu gözetilerek sanığın tutukluluk halinin devamına karar vermek gerekmiştir.”  Mahkeme, AİHM’nin kararının AİHS’nin 46. maddesi kapsamında nihai karar olup olmadığının ve sözleşmenin 44/2 maddesi gereğince kesinleşip kesinleşmediğinin Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Daire Başkanlığına sorulmasına da hükmetti.               

Yorum Gönder

0 Yorumlar