PİRİNCİN TAŞLARI
COVİD-19 DA HEPİMİZ AYNI GEMİDEYDİZ!
VAHAP DABAKAN
Türkiye de yaşayan 84 milyon insan Covid-19 pandemi sürecinde hepimizin ayni gemide yaşadığımızı unutmayalım. Dünya ülkelerine baktığımızda onlarda gemi çok. Kendilerini filikalar ile kurtarabilecek büyük olanakları var. Bizde durum onlardan çok farklı ve kendi başımızın çaresine bakmak zorundayız…
Rotamızı şaşırmadan devam etmeliyiz. Gemi doğru olan rotada Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı kaptanlığında tek bir elden yürütülmelidir. İnsanlar kendisine göre rotayı çevirmemeli. Çevirecek olursa da vefat sayıları 65 iken, 398’li vefat sayılarını görmeye, hastalıkların bir anda günlük 2.600’lere yükselmesine vefat ve hasta sayında önemli artış olunca Ramazan Bayramı da dâhil 18 günlük tam kapanma kaçınılmaz oldu…
Toplumun yararına olan Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kararları pandemi süreci politikaları tam kapanma ile hasta ve vefat sayısı düşmeye başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısıtlamaların kademeli kalkacağını açıkladı…
Küresel dünyada ufacık virüs dünyanın diğer ucundan başladı ve tüm dünya ülkelerini sarıverdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Liderliğinde, başta ABD, AB ülkeleri ve bunun dışında 189 ülkeye tıbbi cihaz yardımında bulundu. Geçtiğimiz günlerde Libya Başbakanı Übeydi’nin Türkiye ziyaretinde ise 150 bin doz aşı Libya’ya gönderildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, paylaşmasını da yardım etmesini de biliyor…
Pandemi döneminde aciz kalan Avrupa Ülkeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, talimatıyla İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya, Brüksel ve diğer ülkelere, Tıbbi cihaz yardımları yapıldı ama İtalya Başbakanı Draghi, kendisine ve halkına pandemi döneminde yardım eli uzatan Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Diktatör” diye kabul edilemez hakarette bulundu. Ramazan ve Bayram günlerinde İsrail, Filistin’e saldırılarını devam edip bombalamaya başladı. Son aldığım bilgi de 149 kişi 16’sı Çocuk hayatını kaybetti. İşte Avrupa’nın ikiyüzlülüğü, yapılan yardımı ne de çabuk unutmuş görünüyorlar. Yahudi saldırılarında bir iki yüzlülüklerini sürdürüyorlar…
Dijital dünyada her şey belli kurallara uymazsan sistem seni dışarı atar. Kaldı ki dünya dijital çağda ilerliyor artık okullarda dijital dünya vatandaşlığı dersleri okutulmaya başlanmış, ilerleyen yıllarda iklim değişiklikleri, kıtlık öngörülmekte, yapay zekâ teknolojileri ve elektrikli araçlar büyük çığır açacak adımlar var iken biz geleceğe yönelik yatırımlar yapmalıyız ki dünya ülkelerinde çağı yakalayıp o ülkelerden geriye kalmamalıyız...
Geleceği planlamalıyız. Treni kaçırırsak kayıplar yaşayacağımız ortadadır. Evet, kaynakları en verimli şekilde kullanmalıyız. Birçok etkilenen sektör ve kişiler için gerekli yapılandırmalar ve yardımlar adil bir şekilde yapılmalıdır. El birliğiyle ekonomiyi can vermeliyiz!
‘0’ (sıfır)ı Hintliler buldu; çünkü hiçbir şeyleri yoktu. Sıfırın bulunması diğer bir anlamı olan yokluktan gelmektedir. Hiçbir şeyin bir şey olduğu fikrinin onların kültüründe zaten köklü bir yeri vardı. Öyleyse hiçliği ifade eden bir sembol neden olmasındı?
İlk tekerlek nasıl icat edildi? Tembellikten ve üşengeçlikten oldu. İnsanlar tüm yokluklar, zor şartlar içersinde çabalayarak buldular. Telefonun icadının mucidi Graham Bell, telefonu icat etmeye çalışırken sadece deneyecek karşıda bir kişi vardı; O da sevgilisi “Alessandra Lolita Oswaldo” o kadar çok aşırı deneme yapmış ve kısaltmak zorunda kalarak ALO sözcüğü ortaya çıkmış. Bugün hala o ‘ALO’ sözcüğü telefonda kullanılıyor…
Sonuç olarak; Pandemiyi bahane etmeden, insanlar mücadele ederek bir şeyler ortaya çıkarmak ve yaratmak için çalışmaya devam etmeliyiz…
0 Yorumlar