İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen panelde dünyada ve Türkiye’de HIV/AIDS’in durumu ve korunma yolları tartışıldı. Panelde, Türkiye’nin sağlık sistemine dahil edilen hastaların tedavisinde başarılı ancak tanı koymada yeterli noktada bulunmadığı ifade edildi.
1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeni ile İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde "Dünyada ve Türkiye’de HIV/AIDS’in Durumu ve Korunma Yolları" başlıklı paneli düzenlendi. Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Melikşah Ertem’in moderatörlüğünde düzenlenen panele İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi’nden Dr. Metin Kızılelma, EgeÜniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin, Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği adına Uzman Dr. Sabri Atalay konuyla ilgili bilgi verdi. Türk Tıp Öğrencileri Birliği TURKMSIC desteği ile düzenlenen panel sonunda konuşmacılara teşekkür belgesini Prof. Dr. Ertem takdim etti.
Dünya genelinde her yıl 1,5 milyona yakın insanın HIV nedeni ile hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Deniz Gökengin, Avrupa ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin nüfus içinde hastalıkla ilgili tüm olguların görülme hızının yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de kişilerin hastalığın ileri düzeye gelmesinin ardından tedavi için başvurduğunu ifade eden Gökengin, bunun da hastaların bir kısmının kaybedilmesine neden olduğunu söyledi. Türkiye’nin hastaları sağlık sistemine dahil ettikten sonra tedavide başarılı olduğu bilgisini paylaşan Gökengin, "Sisteme dahil edilen hastaların yüzde 63,4’ü 24’üncü haftada, yüzde 82’si de olgu aşamasında tedavi ediliyor. Bizim sorunumuz hastanın tanı alması ve sağlık sistemine dahil edilmesinde" dedi. Hastaların, hastalığın farkında olmaması ya da damgalanma korkusu nedeni ile tanıda gecikmeler olduğunu ve bu nedenle sağlık çalışanlarına önemli görevler düştüğünü belirten Prof. Dr. Deniz Gökengin, hastalığın göstergeleri konusunda hekimlerin bilinçli olması ve yönlendirmede bulunması gerektiğini söyledi.
Dünya genelinde her yıl 1,5 milyona yakın insanın HIV nedeni ile hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Deniz Gökengin, Avrupa ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin nüfus içinde hastalıkla ilgili tüm olguların görülme hızının yüksek olduğunu söyledi. Türkiye’de kişilerin hastalığın ileri düzeye gelmesinin ardından tedavi için başvurduğunu ifade eden Gökengin, bunun da hastaların bir kısmının kaybedilmesine neden olduğunu söyledi. Türkiye’nin hastaları sağlık sistemine dahil ettikten sonra tedavide başarılı olduğu bilgisini paylaşan Gökengin, "Sisteme dahil edilen hastaların yüzde 63,4’ü 24’üncü haftada, yüzde 82’si de olgu aşamasında tedavi ediliyor. Bizim sorunumuz hastanın tanı alması ve sağlık sistemine dahil edilmesinde" dedi. Hastaların, hastalığın farkında olmaması ya da damgalanma korkusu nedeni ile tanıda gecikmeler olduğunu ve bu nedenle sağlık çalışanlarına önemli görevler düştüğünü belirten Prof. Dr. Deniz Gökengin, hastalığın göstergeleri konusunda hekimlerin bilinçli olması ve yönlendirmede bulunması gerektiğini söyledi.
0 Yorumlar